Bir Portre: İş İnsanı Usame Akgün

Bu köşe yazımda sizlere eğitimli, cesaretli, zeki, güler yüzlü, beşeri ilişkileri güçlü, yüreği yaşamın her alanında hizmet aşkıyla çarpan genç bir iş insanını anlatmak istiyorum.

Hani bir söz vardır ya; “Demir demiri biler, insan da İnsanı” diye…

İşte bende böyle bir elektriğe sahip, bana göre Tarsus’un önemli değerlerinden biri olan Musab Mobilya ve İnşaat sektörünün içinde yer alan, kente istihdam yaratırken, üretimin içide yer alan Usame Akgün’den söz etmek istiyorum.

Usame Akgün’ün ilginç bir yaşam öyküsü var.

Yaşamının önemli kilometre taşlarını kendisinden dinlerken etkilenmemeniz mümkün değil.

Sempatik bir kişilik. Ufku geniş..

Üniversite eğitimini tam burslu olarak KKTC Girne Amerikan Üniversitesi’nde yapmış. Yazımızın başında bazı özelliklerini dile getirmiştik.

Eee, karşınızdaki insan Edebiyatçı olunca insan ister istemez edebi konulardaki derinliğini merak ediyorsunuz doğal olarak…

Usame Akgün de öyle böyle değil diksiyonu mükemmel, anlatımları akıcı.

Hani derler ya ‘Sezar’ın Hakkı’nı Sezar’a vermeli”’ diye..

Bizde öyle yapmak istedik.

Üniversite’deki anılarını anlatırken geçmişin derinliklerinde zaman tüneline kısa ama anlamlı bir yolculuk yapıyor.

En önemli özellikleri arasında toplum hassasiyetlerine olan duyarlılığı dikkat çekiyor…

Usame Akgün, Üniversitede okurken bir radyonun açtığı DJ’lik sınavına girer ve kazanır. Kimbilir bu beklide taşıdığı onca özelliğin fitilini ateşleyen önemli bir yol ayırımıdır.

Ufku açılır, şiir tadında proğramlar yapar. Genç bir Üniversite öğrencisi olan Usame Akgün’ün namı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tamamında duyulur.

Proğramlarına sponsor olmak isteyenlerden tutun, Kutlu Doğum Haftası’nda etkinlik yapmasına ve mezun olduktan sonra Üniversite’de Akademik Kariyer yapması için gelen önerileri reddeder.

Bu kararında hem doğup büyüdüğü Tarsus özlemi ve bunun yanında vefat eden kardeşinin haberini almış olmasıdır.

Nitekim Tarsus’a gelir… Aile hasreti bitmiştir…

KKTC’ndeki hareketli yaşamından geldiği Tarsus’ta boşluğa düşer bir süre.

Ne yapacağını düşünürken bir tanıdıkları Ücretli Öğretmenlik yapmasını teklif eder ve söylenen okulda öğretmenlik yapmaya başlar. Öğretmenlik mesleğinin kutsallığının bilinciyle bugüne dek çok sayıda okuldaki öğretmenlere Öğretmenler Günü’nde çiçek götürür, yada gönderir..

Usame Akgün’ün içindeki cesaret girişimci olma ateşini tetikler.

Baba mesleği mobilya sektörüne girmeye karar verir. Babası Ahmet Akgün’ün Tarsus dışındaki eski iş yaptığı firmaların sahipleriyle görüşür ve mobilya mağazası açacağını belirtir.

Bu genç müteşebbise mobilya firmaları uzun vadeli istediği kadar mobilya verir. Vadesi gelmeden mobilyaların bedelini ödemenin hazzını yaşar. Bu O’nu daha da cesaretlendirir.

Derken kardeşleri Yusuf Akgün ve Halil İbrahim Akgün ile birlikte mağaza sayısını arttırır ve inşaat mobilyaları mutfak dolapları ve kapıların üretimine de başlar Usame Akgün…

Mobilya sektöründeki başarısı Usame Akgün ve kardeşlerini farklı sektörlere yatırım yapmaya iter ve Konut Sektörüne girerler. İnşaat sektörü ve Mobilya sektörüne tam gaz devam ederler.

Usame Akgün’ü tanıtmak istememizin nedeni böyle insanların sayısının artmasına vesile olmak amaçlıdır. Hangi sektörde olursa olsun yüreğinde Vatan ve Bayrak Sevgisi olan, genç, cesur, dürüst, insan evladı olan herkese sahip çıktık, bundan sonra da çıkmaya devam edeceğiz. Kul hakkı yiyen, sahtekarlık yapan, haksız kazanç sağlayan, bu milletin geleceğine göz diken, bu vatana ihanet eden kim olursa olsun karşısında durmaya devam edeceğiz.

Usame Akgün, herhangi bir  siyasi partinin üyesi değil ama müthiş bir “Reisçi”..Yani Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı çok seviyor ve Türkiye’nin geleceği için bir dönem daha seçilmesini canı gönülden istiyor.

Liyakattan yana olan ve gençlerin hayatın her alanında aktif rol almasını isteyen bu değerli iş insanı Usame Akgün’ün de önümüzdeki süreçte iş dünyasının dışında siyasette de yer alması gerektiğini düşünüyorum.

Liyakatsız, çapsız, seviyesiz, saygısız, halka tepeden bakan siyaset simsarları yerine Usame Akgün gibi insanların hak ettikleri hizmet makamlarında yer almalarını diliyorum.

Çünkü Türkiye hepimizin, Mersin hepimizin, Tarsus hepimizin.

Kalın sağlıcakla…