DR. MURAT KOÇ: AVRUPA SORUNLARI YOK SAYIYOR...

ÇAĞ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü ve Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Murat Koç, sorunları yok sayan ve kendi kıtasından uzakta tutmaya çalışan bir Avrupa ile karşı karşıya bulunulduğunu söyledi.

GÜNDEM Yayın: 05 Temmuz 2016 - Salı - Güncelleme: 05.07.2016 21:18:00
Editör -
Okuma Süresi: 3 dk.
Google News

Avrupa’daki gelişmeleri ve Türkiye’ye yansımaları hakkında çarpıcı açıklamalarda bulunan Çağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Murat Koç, “Avrupa’nın, özellikle AB’nin göç ve güvenlik politikasının bulunmaması, yeni terörle mücadele politikasının var olmaması ki Suriye krizinde de bunu görmekteyiz, çevreye ve Türkiye’ye doğrudan terör ve şiddet gibi yansımalarını görüyor ve yaşıyoruz. AB’nin hâlihazırdaki politikasının adı istenmeyen kişiler politikasıdır.” dedi.

 

Avrupa’nın, sorunu uzaktan karşılayıp, Avrupa kalesini oluşturma, tampon bölge oluşturma ve özellikle geri kabul anlaşmaları ile sorunu halının altına bir şekilde itme gibi bir politikanın yansımasının görüldüğünü belirten Murat Koç, şunları kaydetti:

 

“Avrupa, özellikle değerler Avrupası’nın sonuna gelmiş insan hakları ve demokrasi iddiasının da sorgulanması gereken bir dönemi yaşamaktadır. Uluslararası hukuk bağlamında bakıldığında, artık sınır güvenliğini insan güvenliğine tercih etmiş bir Avrupa ile karşı karşıyayız. Artık iktisadi, iş, gıda sağlık, birey ve toplum güvenliğini üçüncü ve dördüncü sıralara atmış, sadece uluslararası hukuku, ki 1951 Cenevre Sözleşmesi, Avrupa kıtasındaki mülteci sorununa çözüm bulmak üzere hazırlanmış bir hukuki metin, bununla kendi insanlarının güvenliğin sağlamaya ve bunun dışında kalanları da yok sayma eğilimde olan bir Avrupa ile karşı karşıyayız. Avrupa değerlerinin konsolidasyonunun ve özellikle kolektif insiyatif alma konusundaki irade eksikliği sonucunda oluşan insani krizin sorumluluğundan kaçan bir Avrupa ile karşı karşıyayız.

 

Sovyet ve Afgan savaşından kaçan Afganlar, İran devrimi sonrasında İranlılar, Irak işgalinden kaçan Iraklılar, Libya işgalinden kaçan Libyalılar, Bosnada’ki trajedi ve şimdi de Suriye’nin arkasında acaba Avrupa’nın yer almadığı bir senaryo mevcut mu, çok merak ediyorum. Ortaya vekâlet savaşlarını sürüp kendi rüştü de ortada dururken sorunu başkalarının üstüne yıkıp kendi kıtasından uzakta tutup insani boyutu göz ardı ederek bu yolda ilerlemeye çalışan bir AB, Türkiye’nin entegrasyonunda acaba nerede duruyor bunu tekrar gözden geçirerek bir daha konuya farklı bir açıdan bakmak lazım.

 

Değerler Avrupa’sının yeniden sorgulanması ve özellikle insan hakları ve demokrasi iddiasının yeniden ele alınması gerekmektedir. Çünkü bir yandan, İnsan hakları evrensel bildirgesini tanıyıp, diğer yandan bu hakların kullanımını hukuka karşı hile yoluyla engellemek insan hakları kavramının doğasına aykırıdır. Bu, şuanda Avrupa merkezli olarak tüm dünya tarafından izlenen bir girişim olarak önümüzde durmaktadır. Avrupa’nın bu negatifliğine ortak olmamak için Türkiye’nin nasıl bir politika izlemesi gerektiğinin bir daha masaya yatırılması gerekmektedir.”

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
google.com, pub-4098627515605503, DIRECT, f08c47fec0942fa0