Hava Durumu

:

:

:

Genç Akademisyen Onur Özbozkurt Akademisyenliğe uzanan hikayesini anlattı

14 Ocak 2018 Pazar 14:00

SONMANŞET.COM- Çağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Onur Başar Özbozkurt, eğitim yaşantısına ilkokuldan itibaren Çağ'da başlamanın gururunu ve mutluluğunu yaşıyor. Bu süreçte pek çok başarıya imza atan Özbozkurt'un doktora tez calışması ise üniversitede ders olarak okutuluyor

Genç Akademisyen Onur Özbozkurt Akademisyenliğe uzanan hikayesini anlattı

SONMANŞET.COM- Çağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Onur Başar Özbozkurt, eğitim yaşantısına ilkokuldan itibaren Çağ’da başlamanın gururunu ve mutluluğunu yaşıyor. Bu süreçte pek çok başarıya imza atan Özbozkurt’un doktora tez calışması ise üniversitede ders olarak okutuluyor. Özbozkurt, Çağ Üniversitesi’nin aylık olarak yayınladığı dergisinde öğrencilikten akademisyenliğe uzanan yolda Çağ’da almış olduğu eğitim, deneyimleri ve ilham verici hikâyesini anlattı.

“Çağ’da henüz ilkokulda başladığım eğitim-öğretim yaşantıma ortaokul ve lisede devam ettim. Burada öncelikli olarak dilin önemine de vurgu yapmadan geçmek istemiyorum. Bugün rekabetin böylesine şiddetli olduğu bir ortamda bizler henüz ilkokul çağındayken native speaker olan öğretmenlerimizden ders alma imkânına sahip olmuş olduk. Bu eğitim kapsamında, daha ilköğretim eğitimi sürecindeyken, Cambridge Üniversitesi’nin düzenlediği dil sınavlarına girdim ve başarılı da olarak sertifikalarımı aldım. Buna ek olarak, Çağ Koleji’nde geçirdiğim eğitim-öğretim yaşantım boyunca İngilizce’ye ek olarak ikinci yabancı dil, Almanca dersleri aldım. Farklı bir ifadeyle, henüz 2000’li yılların başındayken ikinci yabancı dil fırsatı Çağ Koleji’nde tam dört yıl boyunca bizlere sunulmuştu.” dedi.

Özbozkurt, Çağ Üniversitesi’ndeki başarı hikayesini şöyle anlattı:

“2004 yılında Çağ Koleji’ni bitirdim ve yine aynı yıl içerisinde üniversitemizin Uluslararası İlişkiler Bölümü Lisans Programı’nı kazandım. Çağ Koleji’nde almış olduğum üstün dil eğitimi ve benim dile vermiş olduğum öneme istinaden üniversitemizin hazırlık İngilizce yeterlilik sınavını başarıyla geçen öğrencilerden birisi oldum. Üniversitemizin Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde eğitim almaya başladıktan hemen sonra ise yine bölüm derslerine ek olarak ikinci yabancı dil fırsatı da tekrardan sunulmuştu. Bu doğrultuda, kolejde aldığım bu sağlam altyapıdan artık lisans hayatımda da etkin bir biçimde faydalanma şansım olacaktı. Lisans eğitim sürecimin ardından, 2008’de üniversitemizden mezun oldum. Mezun olduktan sonraki süreçte bir devlet okulunda İngilizce öğretmenliği görevinde bulundum. 2009 yılında ise, disiplinlerarası çalışmalara imza atma isteğim ve kendi mezun olduğum bölümüm dışında yüksek lisans yapmanın vizyonumu daha da geliştireceği düşüncesinden hareketle Tezli İşletme Yüksek Lisansı programına yine Çağ Üniversitesi’nde başladım. Bir yıllık ders sürecinin ardından, o dönemin çok güncel, çarpıcı konularından olan ve bu bağlamda alan yazındaki eksikliği de görerek, “Kalkınma Ajansları’nın Türkiye Uygulaması” konusuna ilişkin Yüksek Lisans Tezi’mi hazırladım ve 2011 yılında, İşletme Bölümü Yüksek Lisans Programı’nı ikincilik ile taçlandırdım.

Yine aynı yıl içerisinde, üniversitemizde Yönetim-Organizasyon alanını odak alan, İşletme Yönetimi Doktora Programı’nda öğrenci olmaya hak kazandım. Yüksek Lisans tez dönemi ve doktora eğitimimin ilk yılında  ise bir yandan yoğun bir şekilde eğitimime yatırım yaparken bir yandan da Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü’nde yaklaşık iki sene süren danışmanlık  görevimi başarı ile icra ettim. Bu anlamda, Çağ’da sahip olduğum eğitim altyapısından iş hayatımda da aktif olarak faydalandım. Sonrasında ise, bu topraklarda yetişen bu ağacın meyvelerini üniversitemize hizmet etmek için sunmak zamanı gelmişti. Böylece hem beni yıllar boyu donatan kuruluşumuza hizmet etmek gibi güzel bir misyon edinecektim hem de akademisyenlik hayalimi gerçekleştirecektim. Bir yandan doktora sürecine devam etmiştim diğer yandan ise üniversitemizdeki iş yaşantım başlamıştı. Doğup büyüdüğün, eğitim gördüğün bu topraklarda çalışmak apayrı, benim için tarifi imkânsız bir duyguydu.

Doktora sürecimden bahsedecek olursam, derslerimi ve yeterlilik sınavını geçtikten sonra, sadece bilime yenilik getirmekle kalmayacak aynı zamanda Türkiye’nin önde gelen yatırımcılarına da ışık tutacak, ülkemiz adına çok faydalı olduğunu düşündüğüm ve ülkemizin her kademesinden yetkililerin takdirini aldığım, Türkiye’de ilk defa çalışılan “Yabancı Ülkelerdeki Politik Risk ve Türkiye’den Yurtdışına Gerçekleştirilen Yatırımlara Etkisi” ile ilgili alanyazındaki eksikliği gördük ve gece gündüz demeden çalışmalarımızı gerçekleştirdik. Bu noktada, Çağ’da sahip olduğum anadil seviyesindeki İngilizce’ye güvendiğimi açıkça ifade etmeliyim. Tez çalışmamın bu başarısında, Ekonomi Bakanımız Sayın Nihat Zeybekci, Kalkınma Bakanımız Sayın Lütfi Elvan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanımız Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu ve Türkiye’nin önde gelen yatırımcıları ile gerçekleştirmiş olduğum mülakat sorularına vermiş oldukları çok değerli cevaplar da büyük rol oynadı. Diğer taraftan, gerçekleştirmiş olduğum bu çalışma ders olarak üniversitemizde okutuluyor. Türkiye’de bu ders şuanda hiçbir üniversitede yok. Bu gurur bana ve üniversitemize nasip oldu. Bu anlamda çok mutlu olduğumu bir kez daha ifade etmek isterim. 2016 yılında ise, doktora tezimi başarıyla sundum ve Genel Sekreterimiz Sayın Yrd. Doç. Dr. Veli Köroğlu ile, üniversitemizin doktora programından mezun olup yine üniversitemize hizmet eden ilk ve en başarılı öğretim üyeleri olduk ve Mütevelli Heyet Başkanımız Sayın Lütfi Bayboğan’dan, doktora başarımıza istinaden, plaket ve ödüllermizi alarak bir başka onur daha yaşadık.

Çağ’daki iş yaşantımdan bahsedecek olursam, üniversitemizde o kadar güzel bir örgütsel kültür var ki, akademisyenleri destekleyen, onların özgürce akademik faaliyetlerde bulunmasını sağlayan, sürekli öğrenmeye desteğini esirgemeyen bir yönetimimiz var. Bu anlamda, biz, üniversitemiz akademisyenleri, kendilerine ne kadar teşekkür etsek azdır. Biz ne zaman başarılı yayınlar yapsak üniversitemiz her zaman arkamızda sapasağlam duruyor. Ayrıca, fakültemizden çarpıcı bir örnek verecek isterim. Fakültemizde, son sınıfta öğrencilerimize sunulan “Girişimcilik” dersinden sorumlu öğretim üyesiyim. Bu derste, teorik bilgi ile özel sektörün üst düzey temsilcileri ve uzman görüşleri bir araya geliyor. Şöyle ki, derste, kendi sunumlarıma ek olarak her hafta konuklarımızı sınıfta ağırlıyoruz. Konuklarımızı, dersin önceden belirlenen akışına göre, özel sektörden, girişimcilerden veya konu ile ilgili uzmanlardan seçiyoruz. Bu verimli işleyişe ek olarak KOSGEB ile anlaşmamız da bulunmakta. Öğrencilerimiz KOSGEB'e sunulmak üzere projeler hazırlıyor ve dönem sonunda projelerin karşılığı olarak öğrencilerimize, KOSGEB'den girişimcilik sertifikası veriliyor. Bu bağlamda derslerimizle fark yarattığımızı söyleyebilirim. Öğrencilerimiz de biz de bu verimli işleyişten son derece memnunuz. Bu işleyişin, diğer üniversitelere de örnek olacak nitelik arz ettiğini ifade etmek isterim.

Diğer taraftan, deneyimlediğim en özel, en anlamlı mutluluk ve onur, hiç kuşkusuz, kurucumuz Yaşar Bayboğan’ın ortaya koyduğu “İlkokuldan lisans programına kadar Çağ’da eğitim almış bir Çağlı yetiştirme” vizyonunu hayata geçirmem ile gerçekleşmiştir. Dahası, bu vizyonu yüksek lisans ve doktora programını da üniversitemizde tamamlayarak bir kademe ileriye götürme fırsatına eriştim. Bu bağlamda son bölümü, teşekkür bölümü olarak ayırmak isterim. Çağ ile ilkokulda başlayan tanışıklığımdan doktoraya kadar geçen 20 yılı aşkın uzun bir zaman diliminde, genç yaşta almış olduğum eğitim ve kültür doğrultusunda, ülkeme faydalı olmaya çalışan bir Çağ’lı olarak, her zaman vermiş oldukları büyük destek ile bu noktalara ulaşmamda önemli paya sahip olan, bölgemizin geleceğine ışık tutan ve Türkiye’nin parlayan yıldızı haline gelen böylesine değerli bir eğitim kurumunu bölgemiz ve ülkemize kazandıran, her kariyerli Çağlı’da olduğu gibi benim de eğitim sürecim ve kariyerimde büyük emeği bulunan, kendilerini asla unutamayacağım, başta kurucumuz ve öncümüz Merhum Yaşar Bayboğan, Mütevelli Heyet Başkanımız Sayın Lütfi M. Bayboğan, Başkan Yardımcımız Sayın Gökhan Bayboğan ve Başkan Vekilimiz Prof. Dr. Sayın Yener Gülmez  Rektörümüz Prof. Dr. Ünal Ay ve Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Çetin Bedestenci olmak üzere tüm üniversite yönetimimize teşekkürü bir borç bilirim. Nice nesiller kendileri sayesinde iyi bir şekilde yetişme imkânına sahip oldu. Bu duygularla, sizlere büyük bir minnet borçlu olduğumu bir kez daha ifade etmek isterim. Son olarak ise, beni çalışkan, başarılı ve ülkesine faydalı bir birey olarak yetiştirmeye gayret eden, kendilerini tanıyan insanların saygı duyup örnek aldığı, meslekleri sebebiyle gecesini gündüzüne katarak çalışan, çalışmalarım sırasında bana inanıp güvenerek, hedeflerimi gerçekleştirmem için fırsatlar sunan ve bu doğrultuda her anımda büyük desteği olan, annem Neslihan ve babam Selahittin Özbozkurt’a saygılarımı, sevgilerimi ve teşekkürlerimi sunarım.”

Okuyucu Yorumları

(0 yorum)
600
Gönder
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan sonmanset.com sorumlu tutulamaz.